Cihangir’de Gezilecek Yerler

Yazılma zamanı 01/10/2024
Fatih Mehmet Koyun

İstanbul’un en özgün semtlerinden biri olan Cihangir, şehrin hareketliliği içinde saklı kalmış bohem bir vaha gibidir. Sanatçılar, yazarlar ve entelektüellerin uğrak noktası olan bu semt, tarihi dokusu, birbirinden şirin kafeleri ve dar sokaklarıyla büyüleyici bir atmosfer sunar. Şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenlerin sığındığı bu huzurlu mahallede, hem modern yaşamın izlerini hem de geçmişin zarif detaylarını bir arada bulabilirsiniz. Bu yazıda, Cihangir’in keşfedilmeyi bekleyen köşelerini, ilgi çekici mekanlarını ve buraya gelip mutlaka görmeniz gereken yerleri paylaşacağız.

 

1 - Cihangir Cami

Boğaz manzarasına hakim bir tepede yer alan Cihangir Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından 16. yüzyılda, genç yaşta vefat eden oğlu Cihangir'in anısına Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Hem mimarisi hem de tarihi önemiyle dikkat çeken bu cami, sade tasarımı ve huzur veren atmosferiyle ziyaretçileri kendine çeker. Zaman içerisinde çeşitli onarımlar görmesine rağmen, bulunduğu konum itibariyle İstanbul'un en güzel manzaralarından birine sahip olan Cihangir Camii, hem ibadet edenler hem de şehrin ruhunu hissetmek isteyenler için eşsiz bir durak niteliğindedir.

 

İlk inşa edildiği dönemde oldukça mütevazı bir yapı olan cami, 19. yüzyılda II. Mahmud döneminde çıkan bir yangında büyük hasar gördükten sonra yeniden inşa edilmiştir. Bu süreçte orijinal yapının sadeliği korunmakla birlikte, dönemin barok etkilerini de yansıtan unsurlar eklenmiştir.

 

Caminin planı kare formundadır ve tek kubbeyle örtülmüştür. Caminin minaresi ince ve tek şerefelidir, bu da onu klasik Osmanlı camilerinden ayıran bir zarafet sunar. İç mekânda sadelik ön planda tutulmuştur; fazla süsleme yerine, caminin huzur veren atmosferi ve manzarası mimarinin başrolünü alır. Tepeden boğaza hâkim konumu, bu mimari yapıyı sadece bir ibadet alanı olmaktan çıkarıp, İstanbul’un peyzajı ile bütünleşen bir simge haline getirmiştir.

İstinat duvarlı avlunun iki kapısı vardır. 14 m çaplı kubbenin 4 kemerinin köşeleri kulelidir. Kemer duvarları geniş yelpaze pencerelerle kaplıdır ve üst taraflar süslemelidir. Kubbe ve pandantifler kurşun kaplıdır.

Caminin çeşmesi duvara bitişiktir. Hazirede tekke şeyhi Hasan Cihangiri yatmaktadır. Doğu duvarında bir sarnıç ve kuzey duvarında bir mermer levha üzerinde kabartma işi bulunmaktadır.

Son cemaat yeri kapalı olup iki yanı kubbe, ortası çapraz tonozdur. Caminin iki köşesinde tek şerefeli ikiz minareleri vardır. Cami, Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2015 yılında restorasyona alınmış 3 yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından 2018 yılında tekrar ibadete açılmıştır.



2 - Orhan Kemal Müzesi

Orhan Kemal Müzesi, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Orhan Kemal’in hayatına ve eserlerine adanmış bir müzedir. Beyoğlu’nun Cihangir semtinde yer alan müze, ünlü yazarın anısını yaşatmak amacıyla 2000 yılında açılmıştır. Müze, Orhan Kemal'in kişisel eşyalarının, mektuplarının, el yazmalarının ve fotoğraflarının sergilendiği bir alan olmasının yanı sıra, edebiyat tutkunlarına onun dünyasını yakından tanıma fırsatı sunar. Aynı zamanda edebiyatla ilgilenen genç nesillerin Orhan Kemal’in toplumsal gerçekçi bakış açısını ve işçi sınıfına dair duyarlılığını daha iyi kavrayabileceği bir kültürel merkez işlevi görmektedir. Bugün müzeye gittiğinizde sizlere Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü eşlik edecektir. 




3 - Asri Turşucusu

Asri Turşucusu, İstanbul’un Beyoğlu Cihangir semtinde yer alan ve 1913 yılından beri hizmet veren tarihi bir turşu dükkanıdır. Şehrin en köklü turşucularından biri olan Asri Turşucusu, geleneksel yöntemlerle hazırladığı turşularıyla ün kazanmıştır. Dükkanın raflarında, klasik salatalık turşusundan biber, lahana, sarımsak ve hatta farklı sebzelerden yapılan birçok çeşit turşu bulunur. Turşuların doğal ve katkısız malzemelerle hazırlanması, lezzetini yıllardır korumasını sağlamıştır. İstanbul’un gastronomi tarihinde önemli bir yer tutan Asri Turşucusu, hem turşu severler hem de nostaljik lezzet arayışında olanlar için mutlaka uğranması gereken bir durak olarak bilinir.

Neşeli Günler filmi, İstanbul'un farklı semtlerinde çekilmiş olmakla birlikte, turşu savaşlarıyla ünlü sahnelerinin bazıları Asri Turşucusu’nun önünde çekilmiştir. Türk sinemasının bu unutulmaz filminde, Münir Özkul ve Adile Naşit’in canlandırdığı karakterlerin turşu suyu üzerine yaptıkları ; Turşu Sirke ile mi yoksa Limon ile mi yapılır ?gibi komik tartışmalar hala hafızalardadır. Asri Turşucusu'nun bu filmde yer alması, dükkanın popülerliğini artırmış ve mekânı sinema tarihimizde de özel bir yere oturtmuştur.